“`html
Doucet’in Çevre Dostu Boya İnovasyonu
Joe Doucet, ABD’nin New York eyaletindeki Katonah şehrinde inşa ettiği yeni evini en sürdürülebilir hale getirmek istemektedir.
Bir tasarımcı ve mucit olan Doucet, evinin dış cephesinin iklim değişikliği ile mücadelede nasıl bir rol üstlenebileceğini düşünmeye başladı.
Geçtiğimiz günlerde CNN International ile yaptığı röportajda, “Evin dışını hangi renge boyamalıyım” sorusunun daha önce aklına gelmediğini belirtti.
Dış cephelerin açık renklerinin ısıyı yansıtarak binaları serin tuttuğu, koyu renklerin ise bu ısıyı emdiği açıktır. Örneğin, soğuk iklimlerinde buluşan İskandinav ülkelerinde binalar genellikle siyaha, sıcak Akdeniz ülkelerinde ise beyaz renklere boyanmıştır.

Norveç gibi ülkelerde genellikle siyah boyalar tercih edilmektedir.
Peki, yazları sıcak, kışları ise karla kaplı olan New York gibi bir şehirde hangi renk tercih edilmeli?
KIŞLARI SİYAH, YAZLARI BEYAZ
Doucet, bu sorunun yanıtını bulmak adına 3D yazıcı ile evinin maketlerini oluşturarak her birini farklı renklere boyadı. Bir yıl boyunca bu maketlerin iç sıcaklıklarını gözlemleyen Doucet, kış aylarında siyah maketin içinin beyaza göre ortalama 1,67 derece daha sıcak olduğunu tespit etti. Yazın ise beyaz maketin içi ortalama 6,67 derece daha serin kalıyordu.
Doucet, “Doğru cevap sadece ‘siyah’ veya ‘beyaz’ değil. Doğru yanıt ‘kışın siyah, yazın beyaz’ olmalı. Ancak evin yılda iki kez boyanması pratik değildir. Bu yüzden alternatif yollar bulmam gerektiğini düşündüm” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLUK YILLARINDAN GELEN İLHAM
Doucet, çözümü çocukluğunda sıkça gördüğü ruh hali yüzüklerinde buldu. Türkiye’de de bir dönem popüler olan, vücut sıcaklığına göre renk değiştiren bu yüzükleri hatırlayan Doucet, “Böyle bir yüzüğüm vardı ve bu durum beni çocuksu bir merakla büyülemişti” dedi.

Doucet, geliştirdiği boyada ruh hali yüzüklerindeki kimyasal değişimi taklit etti ve bu sürece “termokromik tepki” adını verdi.
Termokromi, sıcaklık değişimlerine bağlı olarak sıvı kristallerin renk değiştirmesi anlamına gelmektedir. Ruh hali yüzüklerinde bu kristaller minicik “taşların” içinde bulunmaktadır.
BOYA ÖNCE KISITLIYDI
Doucet, bu tür bir termokromik pigment yaratma hedefiyle yola çıktı. İlk denemelerinde, sıradan bir dış cephe boyasına eklenmiş katkı maddeleri ile belli bir sıcaklıkta renk değiştiren bir madde üretmeyi başardı. İlk sonuçlar başarılıydı ama zamanla güneş ışığında boyanın bozulduğunu fark etti. Umutsuzluğa kapılmadan, sürdürücü bir koruyucu madde ekleyerek bu sorunu da çözdü.

TÜRKİYE GİBİ ÜLKELERDE YARARLI
Doucet’in “iklime tepki veren boya” adlı icadı, 25 derece Celsius’un altında oldukça koyu gri bir renk alıyor. Sıcaklık yükseldikçe boya rengi açılıyor. Patenti alınmış bu teknoloji, sürekli sıcak ve soğuk iklimlerde yaşayan bireyler için pek etkili olmayabilir.
Ancak artan ortalama sıcaklıkların yazın 10 derece Celsius’u aştığı, kışın ise -3 derecenin altına inmediği Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’daki birçok kişi için “önemli bir değişim yaratacaktır” dedi.
ENERJİ TASARRUFUNA KATKI
2024, kaydede geçen en yüksek sıcaklıkların yaşandığı bir yıl oldu. Ayrıca, iklim krizinin eşiği aşıldı; sıcaklıklar sanayi devriminden önceki ortalamaların 1,5 derece üzerine çıktı.
Doucet, icadını sadece yenilikçi bir teknolojiden ziyade, iklim değişikliğine cevap olarak tanımladı. “Bu boya, 70 yıl önce yapılabilirdi ama o zamanlar böyle bir ihtiyaç yoktu” dedi.
Doucet’in geliştirdiği boya, etraflarındaki ısıyı düşürerek klima gibi enerji tüketim araçlarına bağımlılığı azaltma potansiyeli taşımaktadır. 2020 verilerine göre, ABD’de hanelerin %88’inin klima kullandığı görülüyordu; bu sayı 20 yıl önce %77’ydi.
Uluslararası Enerji Ajansı’na göre, binaların enerji tüketimi, dünya genelindeki tüketimin %30’unu oluşturmaktadır. Daha iyi bir termal kontrolü olan konutlar ise ısıtma ve soğutmada daha az enerji harcar. Doucet’in hesaplamalarına göre, renk değiştiren boya, hanelerin enerji maliyetlerinde %15-30 oranında tasarruf sağlayabilir.

Yunan adalarındaki beyaz binalar sıcağı dışarıda tutmayı sağlıyor.
AĞAÇLAR GİBİ MEVSİME GÖRE RENK DEĞİŞTİRME
Doucet, sadece bilimin ötesinde, binaların tıpkı ağaçların yaprakları gibi mevsimlere göre renk değiştirmesinin estetiğine dikkat çekerek, bunun doğal bir güzellik taşıdığını ifade etti.
İklime tepki veren boyaların sadece siyah veya beyaz ile sınırlı kalmadığını vurgulayan Doucet, “Her renk, bu tür tonlarla oynanabilir. Örneğin yazın açık mavi olan bir ev, kış gelince daha koyu bir maviye dönüşebilir” dedi.
Peki, bu yenilikçi boyalar ne zaman geniş kitlelere ulaşabilir? Doucet, bu soruya “5 ila 10 yıl” yanıtını vererek, sürecin halkın tepkilerine bağlı olduğunu belirtti; mevcut yorumlar ise genellikle “hayret verici” veya “inanmak mümkün değil” arasında değişiyor.
RESMİ BİNALARDA DA KULLANILABİLİR
Doucet ayrıca bu buluşu piyasaya sürmek için bir boya ya da kimyasal üreticisiyle iş birliği yapmayı hedeflediğini belirterek, iklime tepki veren boyaların büyük bir pazar potansiyeli taşıdığına inandığını açıkladı.
Bu boyanın sadece konutlarda değil; okullar, fabrikalar gibi iç mekanların enerji kontrolünde de etkili olabileceğini söyleyen Doucet, “İcadımın gücünü abartmak istemiyorum. İklim değişikliği için tek bir çözüm yok. Bir dizi eylem ve çaba ile ilerlemek mümkün. Ancak bu, önemli bir adım olabilir” diye ekledi.
“`